4 Nisan 2011 Pazartesi

Gel Bana Digi Digi

Lan tam da blog yazmayı kafaya koymuşken, blogspot'un kapatılması beni pek de motive etmedi.
Bu süre zarfında aklımdan onlarca fikir geçti,
aman da bi yazasım var sorma gitsinler falan da olmadı.

Yaptığım tek şey, bütün blogumadokanma kampanyalarına katılmaktı sadece.



Ne bileyim, başka bir sitede yazmaya çalış, tumbler falan dene değil mi?
Nerdeee!!

Varsa yoksa, on dönüm bostan,  yan gel yat osman!


Allahtan bu sefer, birilerinin sesi fazla çıktı da blogspot çok uzun sürmeden yeniden aramızda.
Darısı haberimiz olmadan kapanan diğer sitelerin başına.

So, tell the girls that I'm back in town!


Konu malumunuz,

Maçları yayınlayan bloglar yüzünden ve bilişim suçları yasası tam anlamıyla olmadığından ilgili sayfalar kapanacağına bütün sitenin kapatılması.

Özetle, hastalıklı dal budanacağına, kökten bütün ağacın kesilmesi.

Peki Sayın Digi,

1- Blog takip edenlerin yüzdesiyle, sana üye olanların yüzdesi arasında bir araştırma yaptın mı?
Kaç üyen senden tiksindi bu davranışından dolayı, kaçı üyeliğinden vazgeçti biliyor musun?

2- Hayatımda maça gitmedim. Tek izlediğim maç da, David Beckman'ın düşerek penaltıyı kaçırdığı milli maçtır ama bildiğim bir şey var ki o da maç izlemenin beraber yapılan bir aktivite olduğu.

Solo değil yani. Ya gider stadda izlersin ya da arkadaşlarını alır bir kahvede.
Bloglardan izlenen maçların sana  ne kadar zarar ettirdiğini araştırdın mı? 

3- Emre Belezoğlu'nun boyu ve huylarıyla alakalı çok pis bir tezahurat öğrendim geçenlerde
aman diyeyim.



4-Yıllar önce bi Cine5 vardı hatırlar mısın Digi?
Şimdilerde Lerzan Mutlu orada program yapıyormuş diyorlar.

5- Hayallerimize dokunacağına, gittin blogspotumuz dokundun.

Sana hiç yakıştıramıyor ve ikinci sarı karttan seni saha dışına alıyorum Digi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder